Yaşayan Efsane 30 Bölüm

Kelime Sayısı:855

30 Bölüm

 

Hamam IV

 

Herkes ne olduğuna bakarken dikkatleri kısa sürede toparlayanlar Isılbert ve Azrel olmuştu, sayıca az oldukları gibi güçlü de sayılmazdır.  Azrel gece kuşlarının dalmasını fırsat bilip etrafında gece kuşları iki tanesini aynı anda kesmişti. Gece kuşları kendine yeni gelirken bir tanesini daha kesmişti.  Isibert fırsatı değerlendirip saldırmış fakat Tiggar ve Tyhbrand diğer gece kuşları gibi dalgın değillerdi yine de Tiggar’ı yaralamayı başarmıştı.  Kraliçe kan sahasına devam ediyordu her şeyden emin olmalıydı. O sırada kan sahası kesilmeye başlanmıştı. Borla’nın kılıcının dışarıya çıktığını ve yukarıdan aşağıya yavaşça kesmeye başladığı görmüştü. Borla beline kadar kesince yanlamasına etrafını keserek dolandı. Kan sahası diye bir şey kalmamış Borla’ya etki etmemişti. Kraliçe şaşkınlığını gizleyemese de tedbiri elden bırakmaya niyeti yoktu. Kraliçe kan kırmızısına dönüştü ve yollarından çıkan kanla Borla’ya saldırdı bu saldırı önceki yaptığından daha güçlüydü fakat Borla saldırıyı durdurmuştu. Kraliçe daha çok kullanmaya başlayınca kendini geriye çekip saldırının boşa gitmesini sağlamıştı. Borla ‘’Yarım kesiş’’ dedi ve kılıcını salladığında çıkan karanlık güç Kraliçe’nin yüzünün ortasından beline kadar kesmişti. Kraliçe kan görünümü sona ermişti ve dizlerinin üzerine düşmüş yerde oturmaya başlamıştı. Ellerine baktı kanlarının çekildiğini hissediyordu. Yenilmişti hem de böyle dövüşte yıllarca bu şehri ele geçirmeyi planladığı ve sonunda çok yakınlaştığı günde bütün hayalleri yok olmuştu.  Borla Kraliçe’nin karşısına geldi ve çömeldi

 

‘’Hayal kırıklığını görebiliyorum. Yanlış zamanda yanlış adama karşı koydun. ‘’ dedi. Kraliçe bir şey söylemedi. ‘’Benimle savaşmak isteyen bütün kraliçelerin sonu böyle oldu. ‘’ dedi. Kraliçe’nin işini bitirmedi yavaşça ölmesi onun için daha zevkliydi. Kendisine bulaşanların hazin sonlarını acı çekerek yaşamasını istiyordu.  Borla ayağa kalktı. Tiggar ve Tyhbrand Kraliçe’nin öldüğünü görmüşlerdi. Gardlarını düşürmüşlerdi. Borla Isılbert’in hamle yapmaması konusunda uyardı. Azrel’in etrafındaki gece kuşları da saldırılarını durdurmuşlardı. Borla biraz daha ilerledi.

 

‘’Tercih sizin ister bana karşı koyun ölün isterse buradan uzaklaşıp sessizce yaşamaya devam edin. Kraliçe’ye tanımadığım yaşama hakkını ona göstermediğim merhameti size gösteriyorum. Benimle savaşacak mısınız? Yoksa buradan uzaklaşacak mısınız?’’ diye sordu. Gece kuşlarını Kraliçe öldüğünden dolayı Tyhbrand gözlerini çevirmişti. Olası yeni lider o olacaktı. Gece kuşlarının kararı ona bağlıyken o ise kara kara düşünüyordu.  Tyhbrand hiçbir şey söylemedi ve Tiggar’a baktı o da Tybrand baktı. Borla ise artık ayrılık vaktinin geldiğini anlamıştı. Gece kuşlarını onların önlerinden çekiliyordu. İlk başta Tybrand sonra Tiggar ve diğer gece kuşları duman olup kayboluyordu. Kadran ‘’Kazandık!’’ dedi. Azrel bir şey söylemedi. Borla

 

‘’Burada durmamızın bir anlamı yok burayı terk etmeliyiz’’ dedi. Isılbert ‘’Asansör bölgesi için bazı kağıtlara ihtiyacın olacak benimle gel Borla Azrel sen de çocuğu asansör bölgesine sok’’ dedi. Azrel çocuğu alıp götürmeye başladı. Borla ‘’Ne gibi belgeler?’’ diye sordu. Isilbert ‘’Davetiye gibi’’ dedi. Borla cevap vermedi. İkisi de oradan en son ayrılanlardandı. Yürümeye başladılar. Isılbert onu kendi mekanına götürüyordu. ‘’Gece kuşlarının tekrar saldırma olasılığı var mı? Çok kolay kaçtılar’’ dedi. Borla ‘’Korktular ama bu sefer saldırırlarsa o ikisinden başkasını saldırmaz ve bunu yaparlarsa onları öldürürüm.’’  Dedi.

 

 

Isilbert Borla’nın asansör bölgesine giriş için davetiye belgesini hazırlamıştı. Belgeyi ona uzatıp ayağa kalktı. ‘’Artık seni buralarda tekrar görebilir miyiz?’’ diye sordu. Borla ‘’Buralara bir daha geri döneceğimi düşünmüyorum. Beni yolcu etmeye gerek yok’’ dedi. İkisi birlikte kucaklaştılar. Isılbert ‘’Yine görüşeceğiz’’ dedi. Borla ayrılırken bir şey söylemedi.

 

 

Asansör bölgesi

 

Borla gelene kadar Azrel Kadran’ı asansör bölgesine getirmişti. Kapıya oldukça yakın bölgedeydi fakat Azrel çabucak bir sorun olduğunu fark etmişti. Gece kuşları ve Borla arasında mücadele duyulmuş ve asansör bölgesi kapatılmıştı. Davetiye alanlar bile askerler bölgeyi kapatmışlardı. İnsanlar sadece bunu konuşmuyor Komutan Isılbert’in görevi kötüye kullandığı ve Borla’ya yardım ettiği için Şehir valisi tarafından görevden alındığını söylüyordu. Azrel konuşmaları duymuştu bu iyiye işaret değildi. Isılbert’in Borla’ya vereceği davetiye işe yaramayacaktı ve içeriye zorla girmeleri dahilinde Asansör kapatılacak uzunca bir süre bu şehirde kalacaklardı demekti. Kadran ‘’Ne oluyor?’’ diye sordu. ‘’İyi olan bir şey yok çocuk ama seninle konuşmak istediğim bir konu var görünüşe göre sen gelecek olan Azrel’i yetiştirecek çocukmuşsun’’ dedi. Kadran

 

‘’Anlamadım’’ diye cevap verdi. Azrel ‘’Anlaman önemli değil benim soyumdan bir çocuk gelecek ve Avcı olarak bunu sen yetiştireceksin! Bana söz ver Kadran onu da benim gibi Avcı yapacaksın’’ dedi. Kadran ‘’Ben hiçbir şey bilmiyorum nasıl yetiştireyim ve senin gibi yapayım.’’ Dedi.  Azrel ‘’Ben senin yapacağına inanıyorum bana söz ver!’’ diye sözlerini tekrarladı. Kadran ise bir şey anlamamıştı. ‘’Tamam söz veriyorum yaşarsam yapacağım. Nasıl yapacağımı bilmiyorum’’ dedi. Azrel güldü. ‘’Birlikte olduğun adam sana her şeyi söyleyecek’’ dedi. Kadran ‘’Şimdi burada ne oluyor?’’ diye sordu, merak ediyordu en azından Azrel Borla gibi değildi sorularına cevap vermeye çalışıyordu.  ‘’İçeriye girmek için farklı bir yol deneyeceksiniz eğer gürültüyle girerseniz asansör üst taraftan kapatılır bu hiç iyi olmaz Borla’yı beklemekte yarar var. ‘’ dedi ve Azrel çocuğu dikkat çekmeyen yere götürdü kalabalıkta her zaman insanların ilgi odağının değişeceğini düşünüyordu. ‘’Borla ne zaman gelecek? Isılbert’i görebilecek miyim?’’ dedi. ‘’Onun ne zaman geleceğini bilmiyorum fakat Isılbert’i daha göremezsin herhalde.’’ Dedi

 

‘’Sence bu şehirden çıkabilecek miyiz?’’ diye sordu. ‘’Çıkarsınız öyle veya böyle Borla bunu kafaya koymuşsa muhakkak yapar’’ dedi. ‘’Peki gece kuşlarını onlara ne olacak?’’ diye sordu. ‘’Bilmem belki yeni bir tuzak peşindedirler ama bu sefer Borla affetmez belki de bir süre akıllanmışlardır. He bir de al bu kâğıdı sakin zamanda Borla’ya var’’ Dedi. Kâğıdı Kadran’a uzattı ve o da cebine attı. ‘’Nedir bu?’’ diye sordu. Azrel ‘’Sen anlamazsın ama o onlar sakin bir zamanda ver’’ dedi.

Bu yazı Yaşayan Efsane kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir