Kelime Sayısı:903
34 Bölüm
Denizlere Açılmak II
Kadran Borla birlikte yürüyorlardı yine merak ettiği şeyler olduğunu tahmin etmişti. ‘’Yine ne merak ediyorsun?’’ diye sordu. ‘’Kürek mi çekeceğiz biz? Diye sordu. ‘’Sıkıcı ve yorucu iş tek iyi yanı kol kaslarının çalışmasını sağlaması. Benim için önemli değil fakat senin için önemli. Üstelik dikkat çekmemek gerek’’ dedi ve ikinci gemiyi geçtiler. Üçüncü gemide sıra vardı. Diğer gemilerde sıra olmadan geçiş sağlanıyordu. Geçtikleri her iki gemide çok sıra vardı ve kalabalıktı. Şu an ki gemi onların yarısı kadardı sırada birkaç kişi vardı. Gemi hem rüzgâr hem insan gücü ile hareket kabiliyetine sahipti. Gemiye binmeleri için aşağıya iki insanın rahatlıkla yan yana yürüyebileceği tahtalar atılmıştı. Gemiye binmeleri uzun sürmemişti. Güverteden önlerinde iki gemi daha olduğu görülüyordu. Geminin nereye gideceğini bilmiyorlardı, Borla bunu önemsemiyordu da. Bindikleri gemi korsan gemisiydi. Korsanlar Morhamam’ın diğer limanından içeriye giremedikleri için bu limanı kullanıyorlardı. Morhamamlılar onların burada olmasına göz yumuyordu fakat korsanların şehre giriş izni yoktu. Dünyanın boynundaki geçişlere Bretoneskalar sıkı kurallar koymuşlardı. İnsanlar dünyanın boynundan gövdesine geçmek için korsanlara ihtiyaç duyuyorlardı.
Korsanlar insanları esir etme durumu buraya yoktu. İnsanlar ticaretleri korsanlarla yapıyorlardı. Bretonaska’nin ticaret gemileri neredeyse iki katı daha fazla gümüş istediğinden Korsanlar bu bölgedeki önemi artmıştı. Korsanlar bu durumdan yeterince memnundular. Güvertede durduruldular. Borla kâğıdı gösterdi. Korsan onun arkasındaki çocuğa baktı ve işaret etti.
‘’Kürek çekebilecek mi?’’ diye sordu. Borla ‘’Öğrenecek yoksa ölür olurda çekemez ise onun yerine ben iki kişilik çalışırım.’’ Dedi. Korsan karşısında yıpranmış elbiseleri ve kılıcı olan yaşı olmasına rağmen fiziki oldukça iyi olan Borla’yı iyice süzdü. Buralarda onun gibisini görmemişti. Şehirde gece kuşu katliamı yapan Borla’nın olduğunu duymamış olsaydı, ona Borla diye hitap edebilirdi. Korsan ‘’Diğer kürek çekecekleri takip edin.’’ Dedi ve onların önünden çekildi. İkisi diğerlerini takibe başladı onlar aşağıya iniyorlardı birkaç korsanın önderliğinde. Tayfa iskeleye atılan köprüyü çekmeye başlamışlardı. Kadran başını havaya kaldırıp pruva direğinin yüksekliğine ve yelkene baktı. Daha önce bir gemiye adım atmamıştı. Kendisine göre oldukça büyük gemi sayılırdı. Güvertenin üzerindeki bölümde geminin dümenini görmüştü. Kendisinden kat be kat uzun ve genişti. Borla arkasına döndüğünde Kadran yerinde durup etrafına bakıyordu. Onun sırtından tutup yanına çekti. Borla ‘’Takip et!’’ diye bağırdı. Kadran hemen onun arkasına takıldı. Kapıdan içeriye girdiler ve alt kata yöneldiler. Merdivenler tekrardan yapılmış olduğu belli oluyordu.
Merdivenler inip bir alt kata ulaştılar. Gemi topları, barutlar, silahlar ve saman bu katta bulunuyordu. Bu sefer açık bırakılan kapıdan içeriye baktığında bunları görebilmişti. Bu katı hızlı geçtiler ve en alt kata kürek katına ulaşmıştı. İçeriye girdiklerinde bazı insanlar çoktan yerleşmişlerdi. İlerlemeye başladılar ve iki kişilik yer bulana kadar ilerlediler. Korsan ‘’Sizinki burası’’ dedi. İlk sıralar dolmuştu. Her iki tarafta kürekler vardı. Bir küreği altı kişi çekiyor ve on iki kürek sırası vardı. Borla ve Kadran sekizinci sıraya geldiler ve başta bulunan iki kişilik yere geçtiler. Kadran onun yanına geçip ikinci sıraya almıştı. Borla ağızda ilk sıradaydı. Dışarıya ait hiçbir şey görünmüyordu. Dalga sesinden başka duydukları yukarıda yaşayan ayak sesleri ve tam olarak anlaşılmayan konuşmalardı. Kadran
‘’Gemi nereye duracak?’’ diye sordu. Borla ‘’Acele etme daha gemi kalkmadı. Dünyanın gövdesinde veya oraya yakın yüzen adalar bölgesinde durabilir nerede durursa dursun kara parçasının üzerinde durması bizim için yeter.’’ Dedi. Kadran
‘’Yüzen adalar nasıl?’’ dedi merak edip heyecanlanmıştı. Tepkisinin son derece bağırarak koymuştu ve diğer kürekçilerin onlara bakmasını sağlamıştı. Ayağa kalkması da cabasıydı. Borla onun elinden tutup yanına oturttu. ‘’Bilmediğin çok şey var bu dünyada. Ben bütün dünyayı 60 yılda dolaşabildim. İnsanların çoğu kıta bile değiştiremeden ölüyor. Bu dünya eski ama içinde birçok sırrı halen saklıyor. ‘’ dedi. İleri de ki çocuğu gösterdi.
‘’Senin gibi kürekçi olan bir çocuk daha var işte orada!’’ dedi ve gösterdi. Kadran onlara baktı bir adam ve bir çocuk onların kıyafetleri daha iyiydi. ‘’Bizim gibi’’ diye mırıldandı. Çocuk kendisinden küçüktü babası onu en dibe yerleştirdi. Gemide hazırlıklar sürerken yukarıdan duyulan ses geminin yakıda kalkacağı yönündeydi. Kürek çekmeye gelen insanları peş peşe içeriye girmeye başlamıştı.
…
5 gün sonra
Borla’nın ortaya çıkışı bütün dünya krallığı gibi Kornapa(Kornopa) Kralı Armadillo’yu da sevindirmemişti. Armadillo Generallerini ve Yüce Savaşçılarını bir araya toplamıştı. Borla’nın Tarnova doğumlu olduğunu biliyordu. Elinde sonunda doğduğu topraklara geri dönecekti. O topraklar şu anda özerk bölge olarak kendi krallığı tarafından kontrol ediliyordu. Krallık Nemavend Krallığı ile savaş halindeydi. Armadillo’nun apar topar savaş konseyini toparlatması savaş zamanında hiç iyi olmamıştı ama Borla’nın Krimor ve Morhamam da yaptıkları belliydi. Krimordan sonra Morhamam da ki Gece kuşlarını katletmesi onun için önem teşkil ediyordu. Kral Armadillo
‘’Savaş zamanındayız ama Bierta Nemavend Krallığından daha tehlikeli elinde sonunda Bierta ile karşı karşıya kalacağız. Bierta’yı izleyebilecek General veya Yüce savaşçıya ihtiyacımız var’’ dedi. General Helmund ileriye çıkıp ellerini masanın üzerine koydu. ‘’Yüce savaşçı Kuruyami dünyanın kafatasında ona kısa sürede haber ulaştırabilirsek bu mesele ile ilgilenecektir. Bence savaşa daha çok yoğunlaşmalıyız.’’ Dediğinde Armadillo sinirlenmiş ve masaya vurması ile çatlatması bir olmuştu. ‘’Bierta’nın geri dönmesi önemsiz değil. Bu adam 27 kral öldürdü. Bir zamanlar dünyanın tamamını ele geçiren Kalmukya İmparatoru canına kıydı.’’ Dedi. Helmund ‘’Endişenizi anlıyorum Kralım fakat unuttuğunuz noktalar var. Bretonaskalar bu adamın peşinde Viral Krallığı bu adamın peşinde ve bizde adam gönderirsek peşinde olan krallık sayısı üçe çıkacak. Belki Krimordan sonra Culdan krallığı bile peşine düşebilir. Bierta’ya dünya üzerinde fazla kimsenin sıcak bakacağını sanmıyorum. ‘’ dedi. Yüce savaşçı Silvian Zolo
‘’İçeride bu adam ile savaşıp dışarıda krallık ile savaşmak tehlikeli. Benim önerim önce Nemavend krallığı ile savaşalım. Bırakalım Bierta ile başkaları uğraşsın’’ dedi. Kral biraz sakinleşmişti onların söylediklerinin doğruluk payı vardı. Kral ‘’Bekleyelim bakalım ne olacak? Savaş haritasını getir’’ dedi. Kral her iki cephede de savaşamayacağını biliyordu ama ona karşı önlem almadan da duramazdı.
What a bloody storyline
bloody cities